Öyle bir yer düşünün ki orada ki hayatın anlamı yalnızca yaşamak değil de mutlu ve huzurlu yaşamak
olsun…
Barış ve sükunetin hükmettiği yerdir Aden bahçesi. Kitabı Mukaddes’e göre bir yeryüzü cenneti…
Aden bahçesi, Kitabı Mukaddes’e göre Adem ve Havva’nın yaratıldıktan sonra yaşadıkları ve
itaatsizlikleri yüzünden ise kovuldukları kusursuz olarak tasvir edilen bir bahçedir. Aden bahçesinde
hayvanlar insanlardan kaçmazdı, ölüm yoktu, istenilen her meyveden yenebilirdi; iki ağacın meyvesi
hariç. Yaşam ağacı ve iyiyi ve kötüyü bilme ağacı…
Bu ağaçların düşünülenin aksine gerçekten yaşamı veya iyi ve kötüyü ayırt edebilmeyi sağlama özelliği
yoktu. Tanrı’yı sembolize eden bu ağaçlar Adem ve Havva için bir imtihan niteliği taşıyan iki ağaçtır.
Adem ve Havva’nın bu ağaçların meyvelerinden yemeleri yasaktı. Fakat Havva Adem’den çok uzun bir
süre sonra yaratılmıştı ve her şeye çokta aşina olduğu söylenemezdi. Hayvanların onlar gibi
konuşamadığını bilmeyen Havva’yı kandırmak kolaydı.
Tanrı tarafından Aden bahçesini korumakla görevlendirilmiş olan ruh ise Tanrı’ya kafa tutacağını ve
yarışabileceğini düşünerek Havva’yı kandırmayı ve bu yasak meyvelerden yemelerini sağlamıştır. Bu
tasvir edilen ruhun aslında şeytan olduğu düşünülmektedir. Bu ruhun asıl edindiği amaç ise
insanlardan üstün olan konumunu kullanarak insanlar üzerinde egemenlik kurmaktır.
Adem ve Havva’nın bu itaatsizlikleri sonucu Aden Bahçesinden kovuldular ve ölüm ile
cezalandırıldılar. Bahçenin dışına çıkan Adem ve Havva, yaşlandılar ve öldüler. Tanrı’nın gözünde bir
gün gibi bir süre yaşayan Adem ve Havva, “O meyveyi yediğin gün ölürsün.” sözüne göre öldüler.
Aden Bahçesi Nerede?
Aden Bahçesinin yeryüzünde bulunduğu söylenir. Yine söylenene göre Türkiye’nin doğusunda
bulunan Aden Bahçesinin ortasından bir ırmak geçer ve dört kola ayrılarak bahçenin sınırlarını aşar.
Bu nehirler; Pişon, Gihon, Dicle ve Fırat’tır…