Over torsiyonu, yumurtalığın destek yapılarının kendi etrafında dönmesi sonucu yumurtalığa giden arterial, venöz ve lenfatik akımın baskılanması ile gelişen jinekolojik acil bir durumdur. Genellikle yumurtalığa komşu olan tüpün de dönmesi nedeni ile çoğu kaynakta adneksial torsiyon olarak da geçmektedir.
Engellenen venöz ve lenfatik akım sebebiyle yumurtalıkta ödem gelişmesi sonucu arterial akım baskılanır. Baskılanan arterial akım iskemiye neden olur ve en nihayetinde dokuda nekroz gelişir. Nekrozun oluşması sebebiyle yumurtalık fonksiyonunu kaybeder ve zaman geçtikçe küçülür. Genellikle torsiyona eşlik eden kistik bir yapı vardır fakat kistik yapının bulunmadığı vakalar da görülmektedir.
Genellikle ani başlayan ve belirli bir bölgede( kasık ve karnın alt kadranları) hissedilen kramp veya keskin tarzda bir ağrı ile karakterizedir. Ağrıya ek olarak bulantı ve kusma da görülebilir. Ancak over torsiyonunun karakteristik belirtileri olmadığı için tanısı zor koyulan acil bir durumdur. Bu yüzden yüksek klinik şüphecilik gerektirir.
Over torsiyonu için risk faktörlerinden biri olan gebelikte, over torsiyonu riski beş kat artar. Yaklaşık on bin gebeliğin beşinde görülen over torsiyonu, genellikle gebeliğin ilk üç ayında daha çok görülmekte ve gelişimi corpus luteum kistine bağlanmaktadır. Over torsiyonunda erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Tanının gecikmesi durumunda yumurtalık kaybedilebilir ve üreme fonksiyonları sekteye uğrayabilir. Gebelikte ise bu durumun yanında gebeliğin kaybedilme ihtimali de vardır.
Gebelik esnasında over torsiyonu nadir görülmekte ve uterusun büyümesinden kaynaklı tanı koymak daha da zor hale gelmektedir. Ultrasonografi, doppler USG ve MR tanı koymada kullanılan yöntemlerdir.
Over Torsiyonu;
Gebeliğin birinci trimestrında görülme oranı çok daha fazladır. Bunun nedenleri arasında over stimilasyon olabileceği gibi yumurtalık boyutunun artmış olmasından dolayı olduğu ve genellikle corpus luteum kisti gibi risk faktörlerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca rahim henüz küçük olduğu için birinci trimesterda teşhisi daha kolaydır ve durumun ciddiyetine göre cerrahi tedavi olarak laparoskopi önerilmektedir.
Gebeliğin ikinci trimesterına baktığımızda görülme oranı daha düşüktür ve genellikle birinci trimesterdan kaynaklanan kistik bir yapıdan kaynaklandığı düşünülür. Corpus luteum kisti gibi yapılar muayene sırasında fark edilse bile kendiliğinden geçme gibi özelliği olduğu için gözlem yapılarak yaklaşık 16 hafta gibi bir süre beklenir. Bu ve buna benzer gözden kaçırılan kistik yapılardan kaynaklı olabileceği düşünülen over torsiyonu için ikinci trimester gebeliğinde tedavi yönteminin laparoskopi mi yoksa laparotomi mi olacağına, gebelik haftasına ve durumun ciddiyetine göre doktor tarafından karar verilir.
Gebeliğin üçüncü trimesterında görülme oranı çok daha düşük ve aynı zamanda teşhis edilmesi de bir o kadar zordur. Üçüncü trimesterda artık fetüs büyümüş ve yumurtalığı geriye atmıştır. Bu sebepten ötürü bu evrede over torsiyonu şüphesinde bebeğin doğumuna karar verilebilir. Çünkü over torsiyonu teşhisi ve tedavisi için açık cerrahi uygulanması önerilir.
Kaynaklar
Boynukalın FK, Güven S, Güven ES, Polat M. (2016). Over Torsiyonuna Genel Bakış. 17, 30-35
Tammo Ö. (2022). Gebelikte Adneksiyal Kitleye Yaklaşım: Olgu Sunumu. 2, 28-30
Şahin B, Cura G, Çelik F, Şahin B. (2018). Gebelikte Over Torsiyonu ve Ovaryopeksi. 32, 269-274
Yumuşak ÖH, Ünlü E, Ünlü BS. (2014). Gebeliğin 3. Trimesterinde Over Torsiyonu: Vaka Takdimi. 15, 54-57