STRES NEDİR?
Stres kelimesi tıp dünyasına 1860’larda fizyolog olan Claude Bernard tarafından literatüre giren bir tanımdır. Bernard, organizmanın dengesini bozan uyaranları ‘stres’ olarak tanımlamıştır.
Daha sonrasında Walter Cannon, Bernard’ın bu tanımını geliştirerek ‘homeostazis’ fikrini ortaya atmış. Homeostazis derken iç dengenin korunmasını kastetmiştir aslında Cannon.
Organizmanın tepkilerle olan ilişkisini inceleyen Stewart Wolf ve Harold Wolf, zihin ve beden arasındaki fonksiyonel ilişkiyi farketmişler ve bu iki olgunun birbirlerinden ayrı düşünülemeyeceğini ortaya koymuşlardır.
Selye’nin çalışmasına göz attığımızda stres ve yeni bir kavram olarak stresör kavramını görebiliriz. Peki Selye’ye göre stres nedir, stresör nedir?
Stres: Organizmanın bu çevresel uyaranlara verdiği tepki.
Stresör: Tepkiye neden olan çevresel uyaranlar.
Bu iki olayı etki tepki mekanizması olarak düşünürsek; stresörün etki mekanizması, stresin ise etki mekanizmasına cevap veren tepki mekanizması gibi düşünebiliriz.
O zaman stresöre örnek verelim; ısı, ışık, ses vs…
Lazarus ve Folkman’a göre ise Hans Selye’nin tanımı yetersiz bir tanımdır. Onlara göre bir olayın stres olarak adlandırılabilmesi için organizmanın stresöre kattığı anlam önemlidir.
Bu doğrultuda stres kavramını Lazarus ve Folkman’a göre; iç ve dış ortamdan kaynaklanan etkenlerin, organizma tarafından tehdit edici ve zararlı olarak değerlendirilip bedensel ve psikolojik boyutlarda ortaya çıkan uyarılma halidir olarak tanımlayabiliriz.
STRESİN RİSK FAKTÖRLERİ
Stres bir insanın hayatında ne kadar önemlidir diye soracak olursak; gerekli düzeyde ve gerekli durumlarda insanların stres yaşamaları çok doğal ve gereklidir de. Çünkü insanı harekete geçirende, motivasyon sağlayanda bir nevi duyumsadığımız strestir. Asıl önemli olan stresin dozunun kaçmaması aslında. Çünkü o zamanda insanı psikolojik ya da fiziksel olarak tüketmeye başlar. Stres her şeyden ziyade kişinin yaşadığı duruma vs. yüklediği anlam ile ilgilidir daha çok.
- Yaş: Genç insanların stresi daha çok deneyimlediği söylenebilir. Bunun sebebi gelecek kaygısı vs. olarak gösterilebilir.
- Cinsiyet: Avusturya da yapılan bir araştırmaya göre kadınların erkeklerden daha çok stres duyumsadığı gözlenmiş.
- İşsizlik
- Öğrenim Düzeyi: Öğrenim düzeyinin yüksek olması stresle baş etmede yarar sağlamaktadır.
- Kayıp: Yakın birinin ölmesi vs.
- Sigara Kullanımı: Sigaranın kullanımı stresin etkilerini aza indirgemek veya gevşemek için yapılan aslında yine strese karşı oluşturulan bir tepkidir. Ne yazık ki stresle baş etmede etkisizdir. Ayrıca bu durumun daha çok stres oluşturabilme ihtimalide vardır. Bu yüzdendir ki sigara içenler, içmeyenlere göre daha fazla stres duygusunu hissedebilirler.
STRESİN KADIN SAĞLIĞINA ETKİSİ
Kadınlar toplumsal rollerin getirdiği üzere daha fazla strese maruz kalmakta ve stres risk faktörleri içerisinde yer almaktadır. Bu rollerin getirdiği stresi anlamlandırma kadın ve erkekte farklı değerlendirilebilir. Mesela ölümü bir stres faktörü olarak ele alırsak kadın ve erkeğin ölümü anlamlandırmada çok farklı belirtiler ortaya koyduğunu görürüz. Nedense erkek kadına göre belki de daha soğukkanlı olacaktır. Bunun bir diğer sebebi olarak erkeğin stres algısının daha farklı ve stres deneyiminin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Stres, fiziksel ve ruhsal sağlığı tehdit eder. Strese gösterilen tepkiler olarak kaygı, öfke, üzüntü gibi psikolojik etkenleri sayabiliriz. Kadının stresle baş etmede erkekler kadar iyi olmadığından sebepleriyle bahsetmiştik. Şimdi stres durumuyla karşı karşıya kalan bir kadın düşünelim… Bu kadın belirli bir zaman stres yaşayacak, peki ya sonra?..
Stres faktörüne uyum sağlayamayan kadınlarda bir süre sonra stres kontrolden çıkar. Yaşam kalitesini düşürmeye başlar ve bundan sonraki süreçte neden sonuç ilişkisini ele alarak kadın hayattan zevk alamamaya başlayacaktır. Kadını mutsuz etmekle beraber aile ve sosyal yaşamında da bir çöküş meydana getirecektir. Daha ötesi olarak kadının kendisiyle arası bozulacak ve bıkkınlık ve tükenmişlik duyguları ortaya çıkacaktır.
Unutmayalım ki bu yüzden stres birçok hastalığın temelini oluşturuyor. Belki psikolojik belki fiziksel… Stresi hayatımızdan çıkaramayız belki ama biz de stresle yaşamayı öğrenebiliriz…